Doğru Soruyu Sormak

Gençlerimizi evliliğe hazırlıyoruz…

Bir gelin ve damat adayı söz konusu olduğunda, iki gencin bir yuva kurup mutlulukları için girişimde bulunulduğu zaman, taraflar arasındaki görüşme esnasında:

“Evi var mı, işi var mı, arabası var mı? Yatak odası takımını, bulaşık makinasını, buzdolabını, halıyı, mobilyayı, perdeyi aldı mı? Efendim işte, masrafları kim karşılayacak, ayrı mı oturacaklar, yoksa anne-babasıyla birlikte mi oturacaklar? Ayrı oturacaklarsa ev kiralanmış mı?” Türünden onlarca soru soruluyorsa ve buna rağmen sorulan sorular içerisinde;

“Rabbini bilir mi, kitâbı (Kur’ân’ı) bilir mi, helâli-harâmı bilir mi? Yarın çocuklarının boğazından bir lokma haram geçirmemek için gecesini gündüzüne katıp ta, evimize haram lokma girmesin diye dikkat eder mi, etmez mi?” sorularını sormuyorsak, kendi ellerimizle bir yuvanın felâketini hazırlıyoruz, âhiret hayâtını karartıyoruz demektir.

“İbâdetleri var mı, namaz kılar mı meselâ?” gibi sorular, sorulan onlarca soru arasında yerini almıyorsa, kendi öz evlâdımızı, her şeyimizden esirgeyip te yetiştirdiğimiz, eline ayağına taş değmesin diye üzerine titrediğimiz çocuğumuzu daha işin başında kendi elimizle ateşe atıyoruz demektir.

Dünyadan maksat, cenneti kazanmaktır. Dünyadan maksat, elbette ki Allâh’ımızın rızâsını kazanmaktır. Ebedî bir hayat vardır önümüzde ve orası için hazırlığımızı bu dünyada yapmamız gerekiyor. Din, Müslüman ailelerimizin gündemine ne zaman girecek? Kur’ânî yaşantıyı hayatımızın merkezine ne zaman koyacak, ne zaman Kur’an’la nefes alıp, Kur’an’la nefes vereceğiz? Bunu fark etmeyelim diye bize hep mezarlıklarda bir ölünün ardından okumamız gereken sûreler, âyetler telkin edildi. Düğünde okuduk, cenâzede okuduk, açılışta okuduk, kapanışta okuduk, ölüye okuduk, hastaya okuduk… Dirilerin anlayarak okumaya ihtiyacı yok gibi zannedip te kendimize lâyık-ı veçhile Kur’ân’ı okumadık…

Doğru soruyu sormak gerekiyor: El ele, yürek yüreğe yolculuğa çıktığım bu delikanlı, bu hanım kızla cennete ulaşır mıyım, ulaşamaz mıyım?

Cennet arkadaşı olacak eşler aramalıyız.

Cennet arkadaşı olacak eşler bulmalıyız.

Cennet arkadaşı olsun diye eşlerimizin değerini bilmeliyiz.

Rabbimiz dünyada evlerimizde cennete namzet bir hayat yaşamayı, ahirette cennet ve cemaline nail olmayı nasip etsin.